Labels

15 February, 2012

Muse -HAARP-

Muse'un 2007 de verdiği ve bence en iyi canlı performansları olan Wembley stadı konserlerini izlemeyen kaldımı acaba? İki kelam etmek lazım diye düşünüyorum Muse ve bu konser hakkında. Matt Bellamy amcanın babasıda gitarist olduğundan ondan etkilenmiş küçük yaşlarda müziğe başlamış, almış başını gitmiş. Tabi küçük yaşlarda müziğin ne olduğunu anlayınca diğer örneklerinde olduğu gibi bu işi kolaylaştırdığı bir gerçek.Biz Beatles'ı 15-20 yaşlarında duyarken, onlar 5 yaşında fln. dinlemiş oluyorlar. Neyse,

Matt amcanın yaptığı müziği dikkatli dinleyince Queen etkilerini görmemek elde değil. Tabiki 80-90'ların alternatif rock ve grunge sesleride kulağa çarpıyor. En ilginci bazı parçalarda Türk ezgilerini bile duyabilirsiniz. Bence bunun en güzel örneği butterfly and hurricanes, hysteria, sing for absolition. Butterfly'da bariz bizim Kemal Sunal'ın Süt Kardeşler filmindeki Gulyabani müziğinin ezgileri var, en azından bana öyle geliyor. Bu Matt Bellamy'nin her türlü müzikle ilgilendiğin göstergesi. Bu yüzden son derece zengin şarkıları var.

Haarp'a gelince, ismi bilindiği gibi Amerikanyanın  hava olaylarını kontrol ettiği varsayılan projesinin ismi. Alaskadaymış bu şey. Eminim Matt amca bununla ilgili kitaplar yazabilecek kadar bilgiye sahiptir.
Konsere gerçekten çok emek harcanmış olduğu sahne arkası görüntülerinden anlaşılıyor.Aslında sahne arkasına gerek yok konseri izleyin yeter. Sahnenin ortasında çıkmaları için, sahne altından alttan bir tünel ile raylı sistem kurmuşlar. Ayrıca şarkılara arası değiştirdiği gitarlar ise bir tür tekerlekli robot stand ile kendisine gönderiliyor. Gerçekten ilginç bir alet ve sırf bu işle ilgilenen sahne arkasında bir eleman var. Düşündürücü bir durum. Herzamanki gibi konserde kendisi için üretilmiş içerisine zvex'in fuzz efekleri entegre edilmiş custom mason gitarlardan kullanıyor. Efekleri aktive etmek ve ayarlamak için bir sürü swich ve bir adet touch pad var üzerinde. Ancak arka planda gözüken kocaman Muse yazılı ampli sahte. Sadece görüntü. Boşa kasmayın markasını öğrenmek için. Atlanmaması gereken bir durum daha, Unintended ve Soldier's Poem şarkılarını çalmak için ana sahnenin yanında kurulmuş daha ufak bir sahneye geçiyorlar.

Eleştirecek derecede tek dikkatimi çeken şey New Born'u normalden yavaş çalmışlar. Giriş kısmı ve sözlerin başladığı kısımdaki metronomlar farklı geliyor bana. Sanırım Matt'in intro kısmında fuzz olayını abartmasından kaynaklanıyor. Şarkının sonunda da yine bence biraz fazla kaçırıyor.

Playlistleri şu şekil:

1. "Intro"
2. "Knights of Cydonia"
3. "Hysteria"
4. "Supermassive Black Hole"
5. "Map of the Problematique"
6. "Butterflies and Hurricanes"
7. "Hoodoo"
8. "Apocalypse Please"
9. "Feeling Good"
10. "Invincible"
11. "Starlight"
12. "Improv."
13. "Time Is Running Out"
14. "New Born"
15. "Soldier's Poem"
16. "Unintended"
17. "Blackout"
18. "Plug In Baby"
19. "Stockholm Syndrome"
20. "Take a Bow"
21. "Closing credits"


Konserin yüksek kalitede dvd si bulunabilmekte. Youtubeda parça parça olarak izlemek mümkün ama dvd deki kalite kesinlikle yok doğal olarak.Youtube üzerinde şöyle bir playlist hazırlamaya çalıştım efenim:



Buda link şeysi direk youtube üzerinden izlemek için
http://www.youtube.com/playlist?list=PLYAuifvIFnGNmuX2XByduqs-ZKUJj_yJl
Bazı videoları başka site üzerinden izlemeye izin vermediğinden dolayı bu linki kullanabilirsiniz. Son olarak grubun diğer elemanlarının isimlerini Christopher Wolstenholme ve Dominic Howard yazmadan geçmemek gerekiyor.

23 January, 2012

Namm 2012, Marshall Amps JTM1, JMP 1, JCM 800 1 Watt

Amerikanya'nın hatta ve hatta dünyanın en büyük müzük! fuarı Namm 2012 kış ayağı geçen pazar itibariyle bitti. Kim bilir, kim kiminle ne kadarlık anlaşmalar imzaladılar bilimez ama acayip para çevirdikleri bir gerçek, neyse.. konumuz ampliler tabiki :)

Marshall'ın en meşur amplileri jtm45, jcm800 ve jpm1'in 1wattlık versiyonlarının combo ve head olarak bu fuarda tanıttılar. Aslında sadece bu 3 model değil dsl, jvm'ninde 1 watt versiyonları çıktı. Bu 2 modelin 1 wattlarına anlam vermek biraz zor. Bu 1 wattlar ev kullanıcıları için gerçekten süper aletler olarak gözüküyor. Aslında sahnede jcm, jtm tonu isteyen kişilerde mikrofonlayarak kullanabilir hatta amcalar 4x12 ye bile bağlamışlar. Artık evde gerçek jcm'den, jtm'den gerçek tonları almak artık hayal değil. Yalnız Marshall'ın bu taktiğini tam anlam veremedim. Daha 1 sene bile olmadı, Class 5 modelini çıkarttılar. Bu alet ne evde beslenebiliyor, nede davulla clean headroom'u aşmadan çalışabiliniyor. Attenuator gerekiyor. Sanki 100 watt mübarek. Ev için class 5, lambalı marshall soundu için güzel bir alternatifti ama bu yeni modeller ile bunu direk çöpe atılmış oluyorlar. C5'ler de bilindiği gibi master volume yok. Dolayısıyla evde kırmak imkansız. Benim gibiler jcm800 1 wattı şimdiden gözlerine kesitirmiş, class 5 leri parlatıp, cilalayıp satmaya hazırlanıyor doğal olarak. Ayrıca jcm 800 ün üzerine bir boost eklemişlerki daha ne olsun. Buyrun burdan yakın:


Rebecca sen ne tatlı bir şeysin ya kedi canını senin. :)

Fiyatına gelince (amplin fiyatı, fesatlık yapmayın :) ), bir sitede yaklaşık 550£'a ön sipariş alıyorlardı. Ohanesburger demek yeridir. Class 5 den ufak olduğundan fiyatlarının daha makul olması gerekiyor. Bu arada ön siparişte jcm800 göremedim. Hepsinin müşterisi farklı ama bence tutulacak modeli Marshall şimdiden biliyor. Bunlar dururken class 5'i nasıl satacaklar çok merak konusu. Ancak yeni modelleri 2 katı fiyatla sürerlerse olabilir. O zamanda dsl 1 ile dsl 401 aynı fiyata dek gelecek. Neyse onların sorunu.. bu arada bluesbreaker'in 1 wattlık modeli yok daha :) Solak amcada iyi çalıyor. Ne güzel bir işi var lan bunun.





Bu fuarda sadece Marshall 1 wattlıkları tanıtmadılar. Fenderin yeni ufak amplileri bakmaya değer. Jcm 800 1 watt dururken aslında pek ilgilendirmiyor beni :). Özellikle fender tonları almak isteyenler tercih edebilir. Ama bunlar bir twin reverb olamaz tabiki. Onun dışında gözüme çarpan bir şey daha, boss gt-100 processor. 2 tane gitar çalan dişi bireyi sahneye çıkartıp disti kökleyerek tanıtım yaptıkları video dek geldi. İyice soğuttular processor olayından.

Başka başkaa.. Orange OR serisi amplilerini tanıtmış. Malmsteen kılıklı bir amca tanıtıyordu. Marshall soundu fln birşeyler diyorlardı. Adam Jcm 1 watt çıkartıyor siz marshall soundu yaptık diye reklam yapıyorsunuz. Olmamış bence. Orange'ın tek tutulma nedeni Marshall'ın Dslden sonra yani jcm2000 serisinde çok tepki çekmesi, dolayısıyla Orange yönelen insanlar çok.

Neyse biz fendere dönelim:



Belki ülkemizde benzer fuarlar olurda bizde gidip izleriz çalarız fln.. Aslında yurtdışı fiyatlarına yakın temin edebilsek şunları o bile yeter.Anca gidip 83 yapımı bir jcm800 2204'ü yurtdışı fiyatlarına alabiliyoruz.

edit: Sitelerine eklemişler,
http://www.marshallamps.com/product.asp?productId=178


21 January, 2012

Everything Is Changing - Anneke Van Giersbergen

3 sene aradan sonra Anneke Van Giersbergen yeni albümünü çıkardı. Gathering'in ex-vokalisti olan Hollandalı bu abla, Gathering'den ayrılır ayrılmaz Agua de Annique isimli gruba dahil oldu. 2007 - Air, 2009 - In Your Room, 2009 - Pure Air isimli albümlerden sonra, Everything Is Changing albümüyle çıktı ancak, Agua de Annique bu albümün neresinde tam çözebilmiş değilim. Ama aynı soundu devam ettiriyorlar. Kendi tarzlarında kesinlikle 1. sıradalar.

Ayrıca 2009 Aralıkta Danny Cavanah ile Türkiye konserlerini atlamamak lazim. Anneke'nin ve Anathema'nın şarkılarını aynı konserde ve Türkiye'de dinlemek torunlara anlatılacak bir hikaye. Kaçıranlar ise (bende dahil) yıl 2012'de hala kafasını duvarlara sürtüp kıvılcım çıkarmaya çalışmaya devam edebilir.

Ayrıca Within Temptation ile birlikte söylediği şarkıları özellikle somewhere'i atlamamak lazim.

Dinlemek lazim, soundlarını anlatmak bence pek mümkün değil.



Ankara konserinden:



Polo Bluemotion MKV - 6R


Namı değer Volkswagen'nin piyasada çok bilinmeyen bir teknolojisi var. Bluemotion denilen bir nane. Zaten adından da anlaşılacağı gibi çevreye ve ceplere duyarlı birşeyler yapmaya çalışmışlar. 2006 dan beri bu teknolojiyi kullanıyorlarmış. Yakıt fiyatlarına değinmeye gerek yok sanırım. Türkiye şartlarında atlanmaması gereken bir teknoloji. Bu teknolojide, fren enerjisinden aküyü doldurmak, start-stop, aracın sürtünmesini ve ağırlığını azaltmak gibi çeşitli uygulamalara gitmişler

Bu vw müyendisleri bluemotion modelleri için poloda 3.4/100km ve 89 CO2/km Golf içinse 3.8l/100km ve 89 CO2/km değerlerini vermişler sitelerinde. Tabiki Türkiye şartlarında bu değerler imkansız ama yinede diğer araçlarla kıyaslayınca her halükarda daha ekomonik bir araç. 

Benim maceram ise, artık günde 3 vasıta değiştirip 50 km yapan, üniversite hayatında ise günde 140 km yapan birisi olaraktan, artık "bsg" moduna geçtiğimden, bir adet 4 tekerlekli araç araştırmaya başlamamla start alıyor. Uzun araştırmalar, 2. el araçlara bakmalar ve arkasına ikinci elde kazıklamaya çalışan insanları geçtikten sonra, gerek donanımı, gerek alman olması ve bir çok unsurdan sonra 38k gibi abuk bir parayı bu araca verdim. Yaklaşık 10 yıldır yollarda sürünen benim için bir pişmanlık olması imkansız tabiki ve kesinlikle değdi.

Teslimden önce Ankara Etimesgut Doğuş Otonun çatısında, 2011 Temmuzun son günleri:



Zamanında serçe, skoda felica, eski bir toyota corolla kulanmıştım, bu aracın inanılmaz rahat bir kullanımı var. Herşey olması gerektiği gibi.
Donanım olarak ise rezil Doğuş Otonun politikasını bilmeyen yoktur. Aracın içindeki paspas ve yangın söndürücüyü alıp, sonra parayla yada müşteri indirim isteyince ücretsiz vermeye kalkan bir şirket. Aslında haklarında ileri geri yazacak çok şey var ama gelip dava mava ederler, beklenir bunlardan. Ancak aracın teslim gününde, benden önceki teslimde sıfır bir TSI golfü teslim alanında arkasını vurdular. Bunuda aracı alacak olan elemanda gördü tabiki. Canlandırın durumu işte kafanızda. Bu kadar reziller. Utanmasalar bluemotion modellerinden Esp'yi çıkartıp sonradan parayla takacaklar. Eminim bu model araç doğuş otonun en sevmediği model. Çünkü herşey var içinde. Üzerine ekleyebileceğiniz çok fazla bir şey yok.

Araca gelince, evet az yakıyor, şu anda 8000 km ye dayandı. Yazın 38 lt ile 750 km, bu -11 derece Ankara soğuklarında ise 650 km civarı gidiyor. Rush hour da kullanıyorum. Mazot fiyatları ise aracı aldığımdan bu yana baya bir oynadı.

Donanım olarak sınıfındaki araçlara göre zengin. esp, hill hold, cruise control, start stop, elektronik kontrollü direksyon, sis lambası, yol bilgisayarı, alaşım jant, gündüz farı fln. Otomatik olmamasına rağmen Esp ve hill holder olmasına dikkat çekmek isterim. Yol tutuşu gerçekten çok iyi. Esp cabası. Serçe parmağınızla direksyonu, diğer serçe parmağınızla vitesi değiştirebilirsiniz o kadar hafif, ancak böyle bir arabaya sen gel en dandik teybi koy, aux çıkışı verme, ön göğsü trendline daki plastikle yap ama aksesuar olarak krom çıtalarla süsle. en azından rcd 310 teyp, fonksiyonel direksiyon, comfortline daki gibi daha yumuşak bir ön göğsü hakediyor bu araç. Ayrıca üzerinde daha sportif gösteren body kit gibin bir şey var ve yere daha yakın. Ancak kapıyı kaldırımlara vurmamaya ve alışveriş merkezlerindeki park alanlarındaki demirlere dikkat edin. Daha sportif bir havası var. Güzel bir renk, üzerinde gündüz farkları ve aracınızın da dışı temiz ise insanlar ikinci defa bakabiliyorlar, tasarım olarakta çok başarılı ve dikkat çekiyor.  

Performansa gelince 1.2 bir araç ancak 75 bg, 185 tork. Bu hacimde bir motora göre yüksek değerler. Şunu söyleyebilirim, kalkışlardaki performansı yani ilk 2 viteste biraz ağır kalıyor. 3. vitese çıktığınızda tamamdır. Yardırabilirsiniz. Max hızı 165 denmesine rağmen 200 üzerine çıkılabiliniyormuş. Maksimum gücüne 4. viteste ulaşıyormuş. Zaten hız zararlıdır. Performansı gayet yeterli bir araç.




Aracın en kötü yanı, iç hacmi. Bu sınıftaki skoda fabia en geniş araç. Seat ibiza da bundan geniş. Ön koluğu biraz arkaya çekerseniz arka taraf sıkışıyor. Herhangi bir tatil durumunda anca 2 kişilik eşya sığdırabilirsiniz bagaja. Bir adet hardcaseli gitar zar zor sığıyor. Ayrıca araçta ağırlık azaltmak için stepne koymamışlar. Lastik tamir kiti var. Uzun yolculuklarda stepne almak gerekiyor.

Ankara'nın -11 soğuğunda :)



Neyse şimdilik aklıma gelenler bunlar..

Ayrıca donanımhaberde konunun başlığı var. Yaralı bilgiler içermekte:
http://forum.donanimhaber.com/m_48530767/mpage_1/key_/tm.htm